22 Ekim 2013 Salı

Amsterdam'da uzun bir haftasonu...


UYARI: Amsterdam yazımda aşağıdaki "yapılması gerekenler" listesi ile ilgili bilgi arıyorsanız bu yazıda aradığınızı bulamayabilirsiniz...


1.Kanal turu (yapın tabi ama fazla bir beklentiniz olmasın)
2.Çiçek pazarı (çiçek uzmanı sayılmam ama oldukça ufak ve fazlaca turistik bir pazar)
3.Albert Cuyp pazarı (Bodrum Turgutreis pazarının 1/4'ü büyüklüğünde, ziyareti bence zaman kaybı olacak bir pazar)
4.Rembrandt House (Diğer müzelere göre daha sakin ancak ünlü ressamın yattığı yatağı ve kullandığı tuvaleti görmenin çok önemli olmadığını düşünüyorum. Gerçekten Rembrandt hayranıysanız ve onun yaşamının parçası olmak istiyorsanız trenle 25 dk mesafedeki Leiden'a gidebilirsiniz)
5.Red Light District (Kusmuğa basmayı ve sarhoşlardan omuz yemeyi pek sevmediğim için burası tam olarak bana göre değil...)


Dam Meydanı // Samsung Galaxy S2



İşim gereği doğada çok vakit geçiriyorum ve bugüne kadar gezdiğim 52 ülkenin büyük kısmını doğası, yaban hayatı için gezdim. Şehirlerden pek hoşlanmam ancak mutlaka şehir yaşayacaksam da turist gibi yaşamamaya, kalabalıkların peşinden gitmemeye gayret ederim. Daha önce 3 kere geldiğim Amsterdam'da yine sadece yürüyerek dolaştım, ana caddeler yerine ara sokakları tercih ettim, bolca kitapçı gezdim, muhteşem yemekler yedim, parklarda ve kanal kenarındaki ufak kafelerde boş boş oturdum.


Seyahat için seçtiğim hafta hava koşulu olarak biraz riskli de olsa şansım yaver  gitti ve 4 gün boyunca t-shirtle, akşamları da ince bir montla dolaşma şansım oldu. Mavi gökyüzü altında, kafelerin açık hava bölümlerinde oturulup parklarda gezildiği zaman Amsterdam’ın tadı daha güzel çıkıyor.

Sıkıcı konu olan müzelerden başlayalım…

Rijksmuseum // Samsung Galaxy S2

RIJSK MUSEUMMüzenin içeriği resim ve heykel sanatından pek anlamadığım için beni çok ilgilendirmiyor. Ancak binlerce insana bilet nasıl satılır, palto ve çantaların girişte bırakılması nasıl organize edilir, küratörlük nasıl yapılır, devasa müze binası genel olarak nasıl organize edilir ve yönetilir görmek için bu müzeye gitmeniz lazım. Açık olmak gerekirse Rembrandt’ın ya da Van Gogh’un tablosu beni pek heyecanlandırmıyor ancak müze genel olarak çok etkileyici. Detaylı bir şekilde, tadını çıkartıp sergideki her eseri tek tek incelemek muhtemelen bir tam güne sığmaz ama bu müzeyi müzecilik anlayışı bakımından görmek çok faydalı olacaktır.

Rijksmuseum // Samsung Galaxy S2

HET SCHEEPVAARTDenizcilik ile ilginiz varsa zaten gezmeniz gereken bir müze. Ama her halükarda bu müzenin binasını ve önünde demirli kalyonu görmeniz gerek. Merkez tren istasyonuna yürüyüş mesafesindeki müzenin muhteşem bir binası var. Oraya kadar gitmişken dükkanını da tavsiye ederim; şöyle bir dolaşın.

Het Scheepvaart // Samsung Galaxy S2

VONDELPARKAmsterdam’ın göbeğinde, müzelere ve IAMSTERDAM yazısının şu anki konumuna çok yakın olan park yıl boyu açık. İçinde açık hava tiyatrosu, spor alanları, piknik alanları ve kafeler olan park 47 hektar alan kaplıyor ve senede 10 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Bu sayı aşağı yukarı İstanbul’a gelen turist sayısına denk. Özellikle güzel havada tüm planlarınızı askıya alın ve kitabınızı, piknik sepetinizi alıp parka gidin. 2-3 gün için Amsterdam’daysanız nasılsa her şeyi göremeyecek, yaşayamayacaksınız; en azından yarım gün de olsa bu muhteşem parkın tadını çıkartın.

KİTAPÇILAR: Seyahat ettiğim her şehirde gitmeden önce ziyaret etmek istediğim kitapçıları belirlerim. Bir önceki yazıda anlattığım Leiden’da ve Amsterdam’da önceden belirleyerek gittiğim kitapçılardan memnun kalmasam da dolaşırken çok güzel 1-2 kitapçı buldum.

PIED A TERREHayalindeki kitapçı nasıl bir yer deseler sanırım burayı tarif ederim. Kapısından girer girmez ilk dikkati çeken rafların üzerine yerleştirilmiş veya tavandan sarkan yüzlerce dünya küresi. Adını "Dünya elimin altında" diye çevirebileceğimiz Pied a Terre’nin özelliği sadece seyahat ile ilgili yayınlar satıyor olması. Dünyanın her ülkesi ile ilgili farklı dillerde kaynak kitaplar, özel ilgi alanlarına ait (kuş gözlemi, doğa fotoğrafçılığı, bisiklet turu, offroad vs.) rehber kitaplar, karayolu ve muhtelif konulu haritalar, seyahat ile ilgili akla gelebilecek her şey... Burada gerçekten kendimi kaybettim ve zamanın nasıl geçtiğini fark edemedim. Kasaya gelip de seçtiğim kitapların toplam tutarının seyahat bütçeme yakın olduğunu öğrenince biraz kendime geldim ama iş işten geçmişti. Harcadığım her kuruşa değdi; 2008'de yaptığım ve 2014 yaz aylarında ikincisini planladığım karayolu ile Zambiya – Zimbabwe – Botswana ve Namibia seyahati için muhteşem kaynaklar ve güncel haritalar buldum.

Adres: Overtoom 135 – 137 Amsterdam

"Dünya elimin altında" anlamına gelen Pied a Terre // Samsung Galaxy S2

WATERSTONE'SMeşhur İngiliz kitapçı zincirinin Amsterdam’daki dükkanı özellikle İngilizce kitap sevenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mağaza.  Aradığınız İngilizce kitap Waterstone's envanterinde yoksa muhtemelen o kitap henüz yazılmamış demektir; müthiş bir koleksiyon.

Adres: Kalverstraat 152, 1012 XE Amsterdam

Waterstone's... // Samsung Galaxy S2

MENDOÇeşitli tasarım yarışmalarında ödül almış, tasarım dergilerinde adından sıkça söz ettiren bu şık dükkana kitapçı demek haksızlık olur. Vitrinin önünden geçerken sizi içine çeken Mendo’da başta moda, fotoğraf, mimarlık ve tasarım ile ilgili kitaplar olmak üzere dünyanın saygın yayınevlerine ait binlerce kitap bulunuyor. Londra’da da mağazası olan Mendo’da online alışveriş ve ellerinde olmayan kitapları sipariş etme imkanı da bulunuyor. Mendo’nun bir özelliği de ıslak imzalı ve “limited edition” kitaplar satıyor olması. Hayranı olduğum Sebastiao Salgado’nun TASCHEN’dan çıkan ve Türkiye’de bulamadığım kitabı “Genesis”’ ‘in normal satış fiyatı 40 Euro iken imzalısı 3000 Euro’ya satılıyordu. İtiraf etmeliyim ki 3000 Euro verebilecek olsam Salgado imzalı bir kitaba bu miktarı verirdim. Mutlaka görülmesi gereken bir kitapçı; ayrıca aşağıda bahsedeceğim efsane dondurmacı Ijscuypje’ye de çok yakın.

Adres: Berenstraat 11, 1016 GG Amsterdam

NEW ENGLISH BOOKSTOREBu kitapçıyı tavsiye etmemdeki tek sebep indirimli kitaplar satan bir dükkan olması. Üst düzey kitapların sayısı çok değil ama detaylı taranırsa kıyıda köşede kalmış harika kitaplar bulunabilir ve fiyatlar inanılmaz ucuz. Artık basılmayan ve kütüphanemde olmayan, Afrika doğası ile ilgili 250 sayfalık büyük bir fotoğraf kitabını sadece 8 Euro’ya aldım.

Adres: Kalverstraat 223 Amsterdam

Vondelpark // Samsung Galaxy S2

MÜZİK: Artık mevcut arşivim dışında yeni albümleri iTunes'dan satın aldığım veya streaming dinlediğim için CD almıyorum. Ancak ikinci el plak alıyorum ve Amsterdam’da özellikle ikinci el CD ve plak satan onlarca dükkan var. Sadece bu konu üzerine birçok blog mevcut, o yüzden uzmanlığım olmayan bu konuda detaya girmeyeceğim. Ama Jordaan’daki Velvet Music (Rozengracht 40, Amsterdam) benim en sevdiklerimden biri oldu ve tanesi 1 Euro’dan oldukça kaliteli plaklar aldım. Sahibi biraz nemrut ve sanki aldığınız plakları aslında satmak istemiyormuş ve o plaklar yanlışlıkla raflara konmuş gibi davranıyor ama bilgili ve özünde iyi bir insan : )

İkinci el plaklar // Samsung Galaxy S2

MAĞAZA / ALIŞVERİŞ: 27-29 Eylül 2013 tarihlerinde 10.Elle Inside Design Haftası’na ev sahipliği yapan Amsterdam bu yüzden özellikle renkli ve hareketliydi. Avrupa’nın dört bir yanından gelmiş tasarım ve alışveriş meraklıları bu tarihlerde Amsterdam otel fiyatlarının uçmasına sebep olmuş ama onlar sayesinde bir önceki yazıda anlattığım, Amsterdam’a sadece 25 dk. mesafedeki Leiden’da kalma şansını yakaladım. Tasarım haftası kapsamında yaklaşık 110 dükkanın kapısında bu etkinliğe dahil olduklarını belirten tabela vardı. Bir çoğuna girip dolaştım ama beni en çok şaşırtan, içeride sadece tasarım ürünler satılmasına rağmen bu etkinliğin içinde olmayan dükkanlardı; bazıları gerçekten inanılmazdı. Kitap, yemek ve fotoğraf ile ilgili harcamaları saymazsak alışverişe meraklı biri sayılmam. Ancak öyle dükkanlar var ki içindeki hiçbir ürüne ihtiyacım olmamasına rağmen hepsini almak istedim. Çok beğendiklerimi kısaca belirteyim…

BY POPULAR DEMAND – Things You Want (bPd)Hayatımda hiç bu kadar ıvır zıvırı bir arada görmedim. Yerim ve param olsa muhtemelen bu dükkandaki her şeyi satın alırdım. Nitekim dükkanda geçirdiğim 45 dakikanın sonunda alışveriş dürtümü bastırmak için kendime baykuşlu bir lens kutusu aldım. Son yıllarda harcadığım en yerinde 4 Euro sanıyorum buydu…

Adres: Raadhuisstraat 2, 1012 TJ Amsterdam

BON BON BOUTIQUEHayır; çikolata mağazası değil. Adını eski bir manken olan tasarımcı sahibi Bonne van der Ree’den alan mağazada Bonne’un kendi tasarımı aksesuarlar ve takılar mevcut. Hiç anlamadığım bir konu ama mağazanın sizi içine çeken bir sıcaklığı, albenisi var.

Adres: Haparandadam 7-4, 1013 AK Amsterdam

Friday Next // Samsung Galaxy S2

KITSCH KITCHENMottosu “Cheerful & ColourfulNeşeli ve Renkli” olan dükkanın adı sanıyorum yeterince açıklayıcı. Özellikle çocuklarıyla seyahat edenlerin mutlaka bu mağazaya girmeleri gerekiyor. Maalesef buradan da alışveriş yaptım; 12,50 Euro’ya, üzerinde 4 farklı kuşun illüstrasyonu olan aşağıdaki espresso takımını aldım. Kahveye beklerim…

Adres: Rozengracht 8-12, 1016 NB Amsterdam

Yeni kahve takımım // Samsung Galaxy S2

GUUS – keen on greenYine birbirinden gereksiz ürünlerin satıldığı bu dükkanda her şeyi almak isteyebilirsiniz. Özellikle doğa dostu tasarımlara yer veren dükkanda kullanıp attığımız bir takım ürünlerin çokça kullanılabilir versiyonlarına yer verilmiş. Özellikle gitmeyin ama bölgedeyseniz bakmadan geçmeyin derim.

Adres: Rozengracht 104, 1016 NG Amsterdam

FRIDAY NEXTBurası oldukça meşhur bir tasarım mağazası. Mobilya ağırlıklı mağazada aydınlatma, takı, giyim kuşam aksesuarlarının yanında kahvenizi yudumlayıp enfes tatlılar yiyebileceğiniz bir cafe de bulunuyor. Daha doğrusu mağaza aslında büyük bir cafe; oturulabilir her masa ve sandalyeye oturup sipariş verebiliyor, üzerinde oturduğunuz koltuktan kapuçino içtiğiniz fincana kadar her şeyi satın alabiliyorsunuz. Fikir orijinal değil ama ürünler çok orijinal; Amsterdam’da veya yakın bir yerde yaşıyor olsam buradan mutlaka birkaç parça eşya almak isterdim. Ancak Bodrum’da yaşadığım için kahve içip tarçınlı kurabiye yemekle yetindim : )

Adres: Overtoom 31, 1054 HB Amsterdam

PAZARLARRehber kitaplarda ve web sitelerinde Amsterdam’daki Albert Cuyp Markt mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında gösterilir. Bana göre Türkiye’deki herhangi bir büyük ilçenin semt pazarı buradan çok daha çeşitli, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerle doludur. İlla bir pazar yeri gezmek istiyorsanız havanın güzel olduğu Pazar günleri Spui Meydanı’nda kurulan sanat pazarı güzel vakit geçireceğiniz, sergilenen eserlerin sahibi sanatçılarla tanışabileceğiniz, pazarlık yaparak çok uygun fiyata özgün sanat eserleri alabileceğiniz sanatçılar sokağını tavsiye ederim.

Adres: Spui Plein, 1012 WZ Amsterdam

Erna Kuik ve eseri // Samsung Galaxy S2
Gelelim yeme içmeye… 

Amsterdam, dünya mutfaklarının tamamına ait üst düzey bir restoran bulabileceğiniz, kıyıda köşede kalmış şirin cafelerde zaman kavramını unutabileceğiniz, özellikle tatlı söz konusu olduğunda şeker komasına girene kadar yemenize sebep olacak pastaneler bulabileceğiniz bir şehir. Denediklerimden tavsiye etmeye değer bulduklarım şu şekilde…

YAMAZATOAdından da anlaşılacağı üzere Yamazato Japon mutfağına ait yemekler yiyebileceğiniz bir restoran. Ama burası öyle sıradan bir restoran değil; oldukça özel bir mekan. Birçok kaynakta Avrupa’nın en iyi Japon restoranı olarak gösterilen Yamazato, 2002 yılından beri Michelin yıldızlı. Aslında Yamazato’ya daha önce bir kez gelmiş, menüsünden farklı yemeklerin tadına bakmıştım ama bu defa gerçek anlamda bir gastronomi şöleni (Türkçe meali mide fesadı) yaşadım diyebilirim. Tüm ürünler inanılmaz taze, servis kusursuz, servis elemanları sundukları ürün hakkında geniş bilgi sahibi ve hepsi güler yüzlü. Mevsimsel olarak değişen set menülerden birini, sushi bardan hem göze hem mideye hitap eden sushileri veya a la carte menüden istediğiniz yemeği seçebilirsiniz. Okura Hotel’in giriş katında yer alan Yamazato’ya akşam yemeği için gidecekseniz 18:30 – 19:00 saatlerine rezervasyon yapıp, otele biraz erken gidip yemek öncesi 23.kattaki Amsterdam’a hakim Twenty third adlı barda günü batırmanızı tavsiye ederim. Yamazato’da günün her saati için rezervasyon gerekiyor ve uyarmam lazım, fiyatlar çok yüksek. Ne içtiğinize ve ne kadar yediğinize bağlı olarak değişse de kişi başı 70-75 Euro’dan başlayan bir hesap beklemeniz yerinde olur.

Adres: Hotel Okura Amsterdam, Ferdinand Bolstraat 333, 1072 LH Amsterdam

İnanılmaz tazelikteki sashimiler // Apple iPhone 5

MAZZOBirçok kaynak Mazzo’yu İtalyan mutfağının Amsterdam’daki en iyi adreslerinden biri olarak gösteriyor. Mazzo’nun konumu çok iyi, ambiyans ve dekorasyon çok çok iyi (tuvaletlere bile masa konsa oturulur, o kadar zevkli dekore edilmiş) ancak servis ve lezzette sıkıntılar var. Amaaaaaaaa… Bir limonlu tartı var ki, imkanım olsa haftada en az bir Bodrum – Amsterdam uçar, bu tarttan yer, 1-2 tane paket yaptırır geri dönerim. Denemenizi kesinlikle tavsiye ederim; hayatımda yediğim en iyi tatlılardan… (Mazzo'yu akşam yemeği için tercih edecekseniz haftanın her günü rezervasyon gerekiyor.)

Adres: Rozengracht 114, Amsterdam

Mazzo'nun içi // Samsung Galaxy S2

CASTELLŞehrin göbeğindeki bu sıcacık restoranı kısaca iki kelime ile özetleyebilirim: Et ve Rezervasyon. Her gün 17:00’de açılıp gece yarısına kadar açık kalan Castell’de barda yer bulmak mümkün olabilir ama yemek için mutlaka rezervasyon şart. Rezervasyonunuz yoksa ya birkaç saat bekliyorsunuz ya da yere yakın, içine gömüldüğünüz sofalarda oturup sehpalarda yemek yiyorsunuz ki bu da kesinlikle kötü değil; ne şekilde olursa olsun burada yemek yemek çok keyifli. Amsterdam seyahatiniz esnasında burada en az bir kere yemek yemenizi tavsiye ederim. Yer bulamasanız da tuğla ağırlıklı, kırmızılı derili sıcacık tasarımına bakmak için kafanızı şöyle bir içeri uzatın.

Adres: Lijnbaansgracht 252-254 Amsterdam

Yemeğe başladıktan sonra akla gelen fotoğraflama sonucu yarısı yenmiş tabak // Samsung Galaxy S2

MONDAINETatlı komasına girmeye hazır olun; çikolata, cheesecake, parfe, turta, dondurma, şekerleme, makaron… Hele bademli karamelli çikolatalı bir pastası var ki, tarifi mümkün değil. Şirin dekorasyonlu Mondaine aslında civardaki Amsterdamlıların dondurması için geldiği bir mekan ama biraz sonra yazacağım dondurmacı varken Amsterdam’da başka yerde dondurma yenmez. Yolunuz Mondaine’e düşerse kahvenizi yudumlayıp hepsi birbirinden güzel tatlılardan deneyin.

Adres: Overtoom 85, 1054HC Amsterdam

Mondaine'in vitrini // Samsung Galaxy S2

Mondaine'in baştan çıkarıcı tatlıları // Samsung Galaxy S2

IJSCUYPJEAmsterdam’da özellikle yaz aylarında her köşede bir dondurmacı bulabilirsiniz. Bunların çoğu İtalyan tarzı dondurmalar olsa da kaymağa yakın bir sütten üretilen geleneksel Hollanda dondurmasını tatmanızı, bunu da mümkünse Ijscuypje’de tatmanızı öneririm. Dondurmacının kapısında da Rijsk Müzesi girişini aratmayan bir kuyruk olabilir ama beklemeye değecek; son yıllarda yediğim en iyi dondurmaydı. Zincir mağaza olan Ijscuypje şehrin farklı köşelerinde mevcut.

Dondurma seven insanların yarattığı kalabalık // Samsung Galaxy S2

11 Ekim 2013 Cuma

Leiden: Rembrandt'ın şehri...


Amsterdam'ın yanıbaşındaki Leiden oldukça tenha ama bence mutlaka görülmesi gereken bir şehir. 1600'lerden beri pek değişmemiş sokakları, her köşe başında geleneksel Hollanda tartlarından NY tarzı bagellara kadar onlarca tür tatlı yapan pastaneleri, şehrin merkezine dağılmış eski yel değirmenleri ve müzeleriyle görülmeye değer bir şehir. Rembrandt'ın doğduğu şehir olan Leiden, Hollanda'nın en eski yerleşimlerinden birisi ve uzun yıllar Amsterdam'dan sonra ülkenin en büyük şehri olarak kalmış.

Leiden'da bir kanal // Samsung Galaxy S2

400 yıl önce zamanın durduğu Leiden sokaklarını yürüyerek ya da bisikletle gezmek, ahşap köprülerin birleştirdiği kanallardan geçmek 
Leiden'ı gezmenin en güzel yöntemi. İçinde toplam 28 km uzunluğunda kanalların yer aldığı şehirde 88 köprü var ve bunlardan onlarcası görülmeye değer güzellikte. Şehrin ortaçağda birden çok kapısı olmasına rağmen günümüze sadece Zijlpoort ve batı yakasındaki Morspoort kapıları kalmış.

Benim Leiden'ı tercih etmemde 2 sebep vardı. Bir tanesi uluslararası bir kongre yüzünden Amsterdam'daki otellerin çok dolu ve pahalı oluşu, diğeri de uzun zamandır görmek istediğim Leiden'daki doğal tarih müzesini gezme fırsatı yaratmak. Trenle Amsterdam Merkeze 28, Schipol Havaalanı'na 16 dakika mesafedeki Leiden uygun konaklama seçenekleri ve tarihi sokakları ile kalabalık ve pahalı Amsterdam'da gecelemeye bence iyi bir alternatif. Sabah 05:00 ve gece 01:00 arası 10-15 dakikada bir, gece 01:00 sabah 05:00 arası saatte bir her iki yöne de tren bulunuyor. (Eylül 2013 itibari ile güncel bilgidir. En doğru bilgi için Hollanda tren işletmesinin resmi sitesi www.ns.nl adresi incelenebilir)

Moorsport; günümüze kadar gelen 2 kapıdan biri // Samsung Galaxy S2

Naturalis Biodiversity Center
Her gun 10:00 - 17:00 saatleri arası açık olan müzeye giriş ücreti 11 € (çocuklara 8 €). Müzenin koleksiyonunda hayvanlar, bitkiler, minerallerden oluşan yaklaşık 37 milyon parça mevcut ve müze bu rakam ile dünyanın en büyük ve kapsamlı doğal tarih müzelerinden biri. Müze sürekli yeni araştırmalara fon sağlarken bir yandan da müzede fosillerin temizlenmesi, envanterin kataloglanması gibi konularda sürekli AR-GE yapılıyor ve açık laboratuvarlar ile bu çalışmalar halkın önünde gerçekleşiyor. 

Benim en hoşuma giden noktalardan bir tanesi okulların müzeye düzenli olarak gezi tertipleyerek bazı konuları buradaki bilim insanları eşliğinde, deneyler yaparak ve koleksiyonu inceleyerek işliyor olmaları. Ziyaretim sırasında karşılaştığım lise öğrencileri dinozor ve mamut fosillerini inceleyerek rapor yazıyorlardı. 5 katlı bu dev müzede çocuklar da unutulmamış; küçük çocuklara hem eğlenip hem öğrenecekleri etkileşimli oyunlar ile deneyler yaptırılıyor ve doğa ile ilgili bilgiler veriliyor. 

Müzeye çanta ile girmek mümkün değil, dolayısıyla girişteki kilitli dolaplara çanta ve poşetlerinizi bırakmanız gerekiyor. Dolap bölümünden müzeye girmeden önce müzenin dükkanından geçiliyor. Oyuncak, kitap, CD - DVD - BluRay, giysi ve aksesuar satılan dükkanı en sona bırakmanızı tavsiye ederim; oldukça güzel şeyler var ve özellikle kitapları incelemek uzun zaman alıyor. Sinema salonu ve büyük bir kütüphanenin de yer aldığı müzenin sürekli sergi bölümleri şu şekilde:

Nature's Theather: Kuşlar, memeliler, sürüngenler, amfibiler, binlerce doldurulmuş hayvan. 
Primeval Parade: Fosillerden oluşan koleksiyon. Özellikle mamut ve dinozorların olduğu bölüm çok etkileyici. 
Earth: Salonun ortasında çapı 4 metre olan, dönen bir dünya ve etrafında doğa olaylarını açıklayan görüntülü ve sesli panolar mevcut.
Life: Doğada hayatta kalma mücadelesinin açıklandığı, avlanma, yem olmama ve üreme temalı salon.
Earth Inside: Tamamen çocuklara ayrılmış, doğa olaylarını etkileşimli açıklayan oyunların olduğu salon. 
Biotechnology: DNA ve evrimin anlatıldığı salon. 
Treasure chamber: Müzedeki en nadide eserlerin, diğer müzelerde olmayan veya çok nadir olan parçaların sergilendiği salon. 
Research in Progress: Hollandalı bilim insanlarının yürüttüğü çalışmalar. Fosillerin temizlenip etiketlenmesi dahi gözünüzün önünde yapılıyor ve çalışan bilim insanlarına sorular sorabiliyorsunuz.

Adres: Darwinweg 2, 2333 CR Leiden (Leiden Centraal / Leiden merkez istasyonda indikten sonra arka kapıdan çıkılıyor, LUMC tabelaları takip ediliyor, LUMC'nin önünden itibaren Naturalis tabelaları mevcut. İstasyona yaklaşık 10 dk yürüme mesafesinde)

Ara sokaklardaki binaların kapıları çok orijinal // Samsung Galaxy S2

Yeme içme: 
Leiden'de çok seçenek var ve 3-4 tanesini deneme şansım oldu. Ancak özellikle akşam yemeği için mutlaka gidilmesi gerekir diyebileceğim bir yer bence yok. İstasyondan dümdüz aşağı inen Steenstraat boyunca faklı mutfaklardan (Endonezya, Arjantin ve İtalyan başta olmak üzere) onlarca restoran mevcut. Özellikle önerebileceğim 2 yer mevcut:

Pettersson Grand Cafe 
Zeminden tavana kadar yükselen camları ve Galgewater kanalına bakan harika manzarası ile özellikle kahvaltı ve öğle yemeği için ideal bir mekan. Somon sevenler için İsveç kahvaltısını tavsiye ederim. Kanala bakan taraftaki yüzer iskelesi sayesinde motorbot veya kanosuyla gelenler de deniz aracını bağlayıp restorana girebiliyor. 

Adres: Prinsessekade 5L 2312 DA Leiden 
Haftaiçi 09:00'da haftasonu 09:30'da açılıyor 
www.petterssonleiden.nl 

Petterson Cafe'nin yoldan görünüşü // Samsung Galaxy S2

İsveç kahvaltısı // Samsung Galaxy S2


De Bonbonnerie Chocolaterie 
Çikolataya zaafınız varsa bu dükkandan uzak durun; zira kapısından geçerken dahi kokudan kendinizi kaybedebilirsiniz. Özellikle fıstık ve karamelli çikolataları ve bitter çeşitleri muhteşem. Her çeşitten 1-2 tane içeren karışık bir paket yaptırmanızı tavsiye ederim; 6 farklı tür yedim hepsi birbirinden güzeldi.
Adress: Apothekersdijk 6 2312 DC Leiden 
www.debonbonnerie.nl 

"De Walk" mısır değirmeni, şu anda değirmen müzesi // Samsung Galaxy S2 
Tipik bir Hollanda manzarası: grafitili duvar ve bisiklet // Samsung Galaxy S2